Zor Zamanlarda Güçlü Kalmak: Magna Seating’in Kriz Yönetimi ve Güven Stratejisi

Büyüme dönemlerinde başarıyı sürdürmek nispeten kolaydır, ancak asıl farkı yaratan, küçülme sürecinde sağlam kalabilmek ve çalışan bağlılığını koruyabilmektir. Magna Seating Türkiye için 2023 yılı tam da bu sınavın verildiği bir dönemdi.

Magna Seating Genel Müdürü Serdar Eren, bu zorlu süreci nasıl yönettiklerini, şirket kültürünü nasıl koruduklarını ve çalışan bağlılığını hangi adımlarla güçlendirdiklerini anlatıtı. Dört yıl öncesinden planlanan bir sürecin, bugün nasıl bir başarı hikayesine dönüştüğünü açıkladı.

2020’de Alınan Bir Kararın 2024’e Etkisi

Bir şirket için önünü görmek ve uzun vadeli planlar yapmak büyük fark yaratır. Magna Seating Türkiye, 2020 yılında bir projeyi kaybettiğinde, 2024’te %36 oranında küçülme olacağını biliyordu.

"Bu gerçeği göz ardı edebilirdik. Çalışanlara hiçbir şey söylemeden günü kurtarmaya odaklanabilirdik. Ama biz adil, şeffaf ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı benimsedik."

• Tüm beyaz yaka ve mavi yaka çalışanlarla toplantılar yapıldı.

• Şirketin geleceği hakkında tamamen açık ve şeffaf bir iletişim kuruldu.

• Kimseye sürpriz olmayacak bir planlama ile hareket edildi.

• Çalışanlara, yeni iş fırsatları bulmaları için destek verileceği, referans sağlanacağı açıklandı.

• Her çeyrek performans değerlendirmeleri yapıldı ve bu değerlendirmeler tüm çalışanlarla paylaşıldı.

Şirket, gelecek dört yıl içinde kimlerin işine devam edeceğini belirleyecek süreci tamamen açık ve görünür bir şekilde yürüttü."Eğer bu süreci gizli yürütseydik, bir sabah aniden toplu çıkış yapsaydık, Magna Seating Türkiye’nin bugün bu kadar güçlü bir kültüre sahip olması mümkün olmazdı."

Sonuç?

Dört yılın sonunda %36 küçülme ile, sadece %7 oranında hukuki süreç başladı. Yani süreç öyle adil ve şeffaf yönetildi ki, çalışanların büyük çoğunluğu ayrılık kararını sorgulamadı.

"Biz sadece süreci yönetmedik, güveni kazandık."

Küçülmek Zorunda Kalırken Bile Başarılar Peş Peşe Geldi

Çoğu şirket için küçülmek demek, çalışan motivasyonunun düşmesi, müşteri memnuniyetinin azalması ve genel performansın gerilemesi anlamına gelir. Ancak Magna Seating Türkiye için durum tam tersiydi.

2024 yılı, Magna için küçüldüğü ama aynı zamanda en büyük başarıları aldığı yıl oldu.

• Dünyada Magna’nın kendi yaptığı çalışan memnuniyeti anketinde %92 çalışan bağlılığı skoru ile  1 numara oldular.

• Kalite açısından ‘0 hata’ ile ödüllendirildiler.

• Tedarikçi performansı açısından müşteri ödülü kazandılar.

"Büyürken başarılı olmak kolaydır, asıl mesele küçülürken kaliteyi ve çalışan güvenini koruyabilmektir."

Magna Seating Türkiye, küçülmesine rağmen çalışan memnuniyetinde, kalite standartlarında ve müşteri ilişkilerinde en iyi performansını sergilemeyi başardı. Bu başarının arkasında ise adil bir süreç yönetimi ve güçlü bir kurumsal kültür yatıyordu.

Kriz Zamanında Liderlik: Kültür, Adalet ve Aile Duygusu

Bir şirketin gerçek kültürü, işler iyi giderken değil, kriz zamanlarında belli olur. Magna Seating Türkiye, küçülme sürecinde bile çalışanlarına adil ve şeffaf bir süreç sunduğu için güçlü bir bağ oluşturdu.

Şirketin başarısı üç temel prensibe dayanıyordu:

1. Adalet: Süreç önceden planlandı ve herkese duyuruldu.

2. Şeffaflık: Performans değerlendirmeleri herkesin görebileceği şekilde ilan edildi.

3. Aile Kültürü: Kimse yalnız bırakılmadı, yöneticiler tüm çalışanlarla birebir iletişim kurdu.

“Bir şirkette güven yoksa başarı hikayesi de olmaz.”

Şirketin her kademesindeki çalışan, Magna Seating’in sadece bir iş yeri olmadığını, aynı zamanda bir aile olduğunu hissetti. Magna Seating, küçülürken bile en mutlu iş yerlerinden biri olmayı başarmış bir şirket. Bunun sırrı ise rakamların ötesinde, güvenin ve şeffaflığın merkeze alınmasında yatıyor.

"Eğer bugün hala mutlu bir iş yeri olmayı başarabiliyorsak, bu, sadece doğru iş sonuçlarını almakla ilgili değil, insanları sürecin merkezine koymamızla ilgili."

Ve son olarak…

"Bu yolculuk sadece bizim değil, tüm iş dünyası için bir ders niteliğinde. Kriz anında liderlik, sadece karar vermekle değil, o kararları adil ve şeffaf bir şekilde uygulamakla mümkün olur."